Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram
BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Tarafların evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde, Türk Medeni Kanun’da boşanma hükümlerine ilişkin şartlar oluşmuşsa, taraflardan biri diğerinden maddi veya manevi tazminat talebinde bulunabilmektedir.

TMK MADDE 174.- “Mevcut veya beklenen menfaatler boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesin isteyebilir.” Buna göre, maddi tazminat talebi için aranan şartlar ile manevi tazminat talebi için aranan şartlar bazı noktalarda farklılık arz etmektedir.”

Görüldüğü üzere boşanmada maddi tazminat, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesi neticesinde, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır.

Boşanmada manevi tazminat ise boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan talep ettiği tazminattır

Evlilik birliğinin kurulmasıyla beraber maddi ve manevi olarak ortak bir hayat sürmeye başlayan eşlerin, boşanma davasının sonucunda bu ekonomik ortaklıkları da sona ermektedir. Bu bağlamda eşlerin, birtakım ekonomik menfaatler boşanma nihayetinde zarar görebilmektedir. Boşanmada daha az kusurlu olan veya kusursuz olan eş, diğer eşten, boşanma ile zarar gören mevcut veya beklenen menfaatlerinin tazminini talep edebilir. Yargıtay 2. HD – Karar: 2014/18194).

Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası; boşanma sebepleri konusunda kusursuz veya daha az kusurlu tarafça boşanmanın feri (yan) talebi niteliğinde olup boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davası kesinleştikten sonra 1 yıl içinde de açılabilir.

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Boşanmaya dayalı maddi ve manevi tazminat davası; boşanma davası açılırken dava dilekçesi ile veya açılmış bir boşanma davasına karşı verilecek cevap dilekçe ile birlikte de açılabilir.

Taraflar maddi veya manevi tazminat taleplerini, boşanma dava dilekçe veya cevap dilekçesi ile talep etmemişse boşanma davası devam ederken ayrı bir dava şeklinde açabilir.

Boşanma dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat talepleri boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde ayrı bir dava şeklinde de açılabilir.

Boşanma nedeni ile sona eren evliliklerden doğan maddi ve manevi tazminata ilişkin  dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m.178).Bu davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesi olacaktır.

Maddi tazminata hükmedilebilmesi için aranan şartlar;

1-) Evlilik birliği, mahkeme kararı ile boşanma olarak sonlandırılmış olmalıdır.

2-)Maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmalıdır.

3-)Maddi tazminat talep edilen taraf, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olmalıdır. Maddi tazminat talebinde bulunan taraf, boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz veya diğer tarafa oranla daha az kusurlu olmalıdır. Maddi tazminat talep eden eş ile diğer eşin eşit kusurlu olması halinde maddi tazminata hükmedilmez.

4-)Evlilik birliğinin sona ermesi, maddi tazminat talebinde bulunan tarafın mevcut veya muhtemel menfaatlerinde zarar vermiş olmalıdır.

 5-)Hükmedilen tazminat miktarı, aleyhinde karar verilen tarafın ödeme gücüne uygun olmalıdır.

Manevi Tazminat hükmedilebilmesi için aranan şartlar

Boşanmaya sebep olay olaylar sebebi ile kişilik hakları saldırıya uğrayan eş kusurlu olan diğer eşten uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK 174/2)

Manevi tazminat için aranan şartlar;

1-)Boşanma kararı verilmiş olmalıdır.

2-)Manevi tazminat talebi olmalıdır.

3-)Manevi tazminat istenen taraf, boşanmada kusurlu olmalıdır.

4-)Manevi tazminat talebinde bulunan taraf, boşanmaya sebebiyet veren olaylar açısından diğer eşe oranla daha az kusurlu olmalıdır.

5-)Manevi tazminat talebinde bulunan tarafın, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar görmüş olmalıdır. Kişilik haklarındaki zarar ile boşanma arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır.

Boşanma davasında manevi tazminatın irat şeklinde ödenmesine karar verilemez (TMK 176/2). Manevi tazminat, toplu olarak ve tek seferde ödenmesine karar verilir.

 

İLGİLİ YARGITAY KARARLARINDAN ÖRNEKLER

Hukuk Genel Kurulu-Karar: 2021/1161)

‘’Manevi zarar ise, insan ruhunda kişinin iradesi dışında meydana gelen acı, ızdırap ve elem olarak ifade edilmektedir. Bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir. 22.06.1966 tarihli, 1966/7 E. ve 1966/7 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere manevi tazminat bir yönüyle de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı, hatta intikam duygusunu tatmin etme aracıdır. Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır’’

 

Yargıtay 2. HD. - 2016/9871 Karar

‘’Yapılan soruşturma ve toplanan delilerden; davacı kadının “eşinden soğuduğunu, onu istemediğini, boşanırım annemin evine giderim sonra da evlenirim, çocuk senden değil, çocuk şu anda babasının yanında, babası sen değilsin” dediği, davalı erkeğin ise eşini aşağıladığı, annesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kaldığı, müşterek çocuğu kaçırdığı sabittir. Her ne kadar mahkemece davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı da kabul edilmiş ise de; davacı kadının bu iddiasını sunduğu delillerle ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez ( TMK m. 174/2 ). Durum böyleyken; mahkemece, davalı erkeğin daha ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.’’

Yargıtay 2. HD - Karar: 2014/18194

‘’4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi (T.M.K. Md. 4 T.B.K. madde 50 ve 52) dikkate alınarak davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir’’

Hukuk Genel Kurulu -Karar: 2021/1362

‘’Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın ağır kusurlu bulunarak, davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) isteklerinin reddine, davalının ise maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine sürekli ağır hakaretler ettiği, eşinin işyerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve eşinin başkaları yanında küçük düşmesine neden olduğu, davacı kadının ise eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı kadına kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışa ilişkin olaydan sonra taraflar barışarak evlilik birliğini uzunca bir süre devam ettirmiş olup, davalı erkeğin, kadının bu davranışını affettiği, en azından hoşgörü ile karşılamış sayılması gerektiği kabul edilmelidir. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar nedeniyle davacı kadına kusur izafe edilemez. Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurlara ilişkin olarak ise, davalının soyut iddiaları ve tanıkların davalıdan aktardıkları beyanlar dışında dosyada bir delil bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) şartları oluşmuştur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak, davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir’’

Yargıtay HGK - Karar : 2021/761

‘’Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir. ( TMK m. 174/2) Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmolunamaz.Terk (TMK m. 164) hukuki sebebine dayalı boşanma davası kabul edildiğine göre, davacı- karşı davalı kadının haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmeme kusuru boşanma sebebi kabul edilmiştir.

Tehdit, hakaret mesajlarından sonra erkeğin ikinci kez eve dön ihtarı çektiği de sabittir. Salt boşanmış olmak ya da bunun sebebiyet verdiği üzüntü manevi tazminatı gerektirmez. Bu durumda davalı- karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilemez. Öyleyse, davalı-karşı davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır ‘’

KEMER AVUKAT, ANTALYA AVUKAT, BOŞANMA AVUKATI, ANLAŞMALI BOŞANMA, LAWYER

 

Paylaş: